Manik depresif bozukluk olarak da anılan bu tablo, toplumda %1-3 aralığında görülmektedir. Fakat bu oranın tanısal zorluklardan dolayı daha yüksek olduğu düşülmektedir. Şikayetler genellikle 20 li yaşlarda başlar. Bir manik atağı takip eden, depresif ataklar yahut tekrarlayan manik ataklar olabilir. Manik ataklar sırasında kişinin duygu durumu yükselir. Kendini çok güçlü , her durumun üstesinden gelebilir hissetmeye başlar. Çok neşeli olabileceği gibi, çok öfkeli de olabilir. Az uyumaya başlar. 2-3 saat uyku yeterli gelir. Atak dönemindeki cinsel istek artışı, yaşanan kontrolsüz ilişkiler, ihtiyaç dışı alışverişler, kişinin atak sonrasında mali sorunlar yaşamasına ve suçluluk hissetmesine sebep olan davranışlardır. Risk alma davranışı bu dönemde çok tanıdık bir durumdur. Düşünceler hızlanır, konuşmalarını takip etmek zorlaşır ve konudan konuya atlamalar dinleyenlerde “biz biraz önce ne konuşuyorduk” hissi yaratmaya başlar. Kendine veya başkalarına zarar verici davranışlar olabilir. Bipolar bozukluğun depresif atakları da unipolar depresif bozukluğa göre daha şiddetli geçebilir. Bazı kişilerde bu ataklar -hızlı döngülü- dediğimiz bir hal alabilir veya depresif ve manik ataklar birliktelik gösterebilir.
Tedavide kişinin hastalığını tanıması çok önemlidir. Atakların nasıl başladığını anlayabilmesi, erken müdahale şansını artırır ve iş gücü kaybının ve hastaneye yatışların önüne geçebilir. Bu yüzden hastalığı tanımak ve atakları tetikleyebilecek davranışlardan uzak durmak çok önemlidir. Aile bireylerinin de hastalığı tanıması önemlidir. Bipolar affektif bozukluk tedavisinde, akut dönem yani belirtilerin şiddetli olduğu dönemler de hastaneye yatırılarak tedavi gerekli olabilir. İlk belirtiler yatıştıktan sonra, idame tedavisinde, kişinin belirtilerinin şiddetine uygun olarak, ilaç tedavisi şekillendirilmeye başlanır. Bu arada kişinin yaşam olayları karşısındaki baş etme becerilerinin de artırılması amaçlı, terapi programlarının oluşturulması tedavinin başarı şansını artırır.
Comments